18 Ağustos 2008 Pazartesi

Kesişmeler- MEHMET SAĞLAM

Share it Please

Bir bedene bürünmüş benliğimiz yaşamdaki hedeflerine doğru yol alırken, gördüğümüz her kilometre taşı bize iki şey düşündürür: Ne kadar mesafe aldığımızı ve geriye kalan yolun uzunluğunu... Birinci düşünce bizi sevindirir, ikincisi sabırsız kılar. Sabırsızlandıkça daha hızlı gideriz. Çünkü ilk duraktan sonra uğranacak daha çok yer vardır. Oysa her hızlı gidiş potansiyel tehlikeler taşır, ama buna pek aldırmayız. Zira risk almak gidişe heyecan katar ve bunu da cesaretimizin bir ödülü olarak algılarız. Fakat riskler alındıkça kazaların yakınlaşması kaçınılmazdır. Ve kaza anında ilk düşündüğümüz şey bahtımıza sitem etmektir: “Kime ne kötülük yaptım ki bunlar başıma geldi?” diye yakınırız çoğu kez. Oysa kaza “geliyorum” diye kaç kez haykırmıştır da, duymamış veya duymazlıktan gelmişizdir.

Aslında yaşamdaki her deneyim bir kazadır. Yaşananlar olumlu olduğu sürece bunu mutlulukla karşılar ve şanslılık veya başarı olarak etiketlendiririz; olumsuz olunca da kaza, kaos, kriz, talihsizlik diye dışlamaya uğraşırız. Hâlbuki yaşam bunların tümüdür. Nerede, hangi tesadüflerin kesişeceğini asla bilemeyiz. Çoğu kez bu kesişmeler hep olumlu gidince, hiçbir olumsuz kesişmenin olmayacağına inandırırız kendimizi. Ve işte hayal kırıklıkları da o zamanlarda gösterir kendini tüm şiddetiyle.

Bence yaşam bir sanattır ve hiçbir sanat kolunun gerektirmediği kadar geniş hayal gücü, hazırlık ve uğraş ister. Bedeli ağırdır mutlu yaşamanın. Bir çocuğun uçurtmasından aldığı hazzı her zaman yaşayamazsınız. Bedeller ödenmeden kana kana içemezsiniz yağmurlu bulutların getirdiği tatlı suları. Ve yarattığınız yaşam tablosuyla yetinirseniz, ilerleyemez yaşam sanatınız. Yeni kesişmelere yol açamaz ve aynı havuzda yüzmek zorunda kalırsınız çağıl çağıl akan coşkulu ırmaklar varken. Veya ciyak ezgili bir çıkrık gibi aynı kuyunun giderek ağırlaşan suları ile doyumsarsınız susuzluğunuzu. En kötüsü de bunları yaşamın kendisi zannetmeye başlarsınız. Oysa yaşam sanatkârlık ister ve ancak kesişmelere izin verdiğiniz sürece sanatınız yücelir, eserleriniz çoğalır, hazzınız artar.

Yaşam, yaşanmış ve yaşanacak monoton kesitler ve düzlemler değildir. Akıcı, devingen, evrimcil ve değişkendir; bazen bir kasırga kadar güçlü duygu fırtınasının depremiyle sarsılır, bazen düz bir ovada mışıl mışıl uyuyan bir gölet olur, bazen çıkılması gereken bir zirveye veya kolayca inilen bir yokuşa dönüşür.

Yaşam tüm bunları doyasıya yaşama sanatıdır. Ve uçurtmanızı bir deli rüzgâr havadayken yırtarsa, gözyaşı dökmeden yenisini yapmaya koyulma ve buna hazırlıklı olmaktır.
Yaşam sanatına kavuşmanız için muhtaç olduğunuz kudret yaşamdaki kesişmelerde mevcuttur. Ve yaşam sanatınız, ancak kesişmelere izin verdiğiniz oranda yücelir.

Yaşam, kesişme halkalarından oluşan upuzun bir zincirdir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Doğru tespitler, evrensel ölçekte doğru...

Blogger templates

Blogroll

About