22 Haziran 2008 Pazar

Un kurabiyesi kıvamında-HOŞSADA

Share it Please
Diyor ki; "Hiç un kurabiyesi yaptın mı?"

Şaşkın şaşkın bakıyorum yüzüne. Durup dururken ve akşamın bu saatinde bu sorunun gerekliliğini düşünmeye başladım... "Neden?" dedim gülümseyerek... “Canın un kurabiyesi mi istedi?”

— Hayır. Canım un kurabiyesi istemedi… Sadece bu dünyadaki her şeyin birbiri ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Ve aklıma ilk olarak un kurabiyesi geldi.

— Nasıl bir bağlantı kurmayı düşünüyorsun peki?

— Un kurabiyesinin kıvamını tutturmak çok zordur biliyorsun. Yağı, unu, şeker oranını çok iyi ayarlamalısın ki, kurabiyeler hem çok güzel görünmeli, hem de ağzına aldığında o mükemmel tada ulaşmalısın… Dağılmalı ağızda ve tüm lezzeti yaşamalısın… Aklıma geliyor ama bir türlü bağlantıyı kuramıyorum…

—Yardım ister misin peki?

— Evet, lütfen…

— Bak şimdi un kurabiyesi mükemmel lezzeti ve kıvamı ile özen isteyen bir tat… Aynen insan kişiliğinin oluşması gibi… Uygun sıcaklıkta bekletilmiş yağı ister kurabiye, uygun bir çevre ister kişilik… İyi bir buğdaydan yapılmış bir un gerekir un kurabiyemiz için, iyi bir mayalanma süreci ister kişilik… Görüyorsun basit bir kurabiye insanın kişilik gelişimini gözler önüne nasıl seriyor… Kıvamdan bahsediyorsun mesela… İşte insan kişiliği ruhu içinde en önemli şey kıvamdır… Ne çok sert, ne çok yumuşak olmalı kurabiyenin de, insanında hamuru… Her şey kararında ve yeterli miktarda olmalı…

— Şöyle diyebiliriz o zaman. Kurabiyeler için yeterli miktarlar belirlendi ve iyi bir kıvam elde edildi… Mükemmel bir görüntü ile tabaktaki yerini aldı… Eline aldığın zaman dağılmayacak, uygun ortamı yani bulana kadar kendini koruyabilecek ve en sonunda mide yolunu tuttuğunda dağılıp o güzel lezzeti bırakacak… İnsan ruhu-kişiliği ise ne kadar olumsuz ortam olursa olsun kendini koruyacak, kıvamının verdiği güvenle şeklini koruyacak ve uygun bir ortamda yani sevgi-güven-huzur olan bir ortamda kendini bırakacak… Bir nevi ruhunu havalandırma işlemine girişecek…

— Ya da kıvamı tutturulamamış kurabiyeler vardır… Görüntüsü mükemmel ama yediğinde ağzının tadını bozan… Un gibi dağılmayıp, taşı çiğner gibi bir his uyandıran… Midene girdiğinde külçe gibi oturan… İşte kötü ruh dedikleri de kıvamı tutmamış kurabiyeler gibi… Albenisi olan ama tanımaya başlayınca aklını, ruhunu, duygularını, hayatını kemirmeye başlayan… Hayatına karabasan gibi müdahil olan…

— İşte kurabiye gibi kişiliklerimiz… Kıvamı tutturmak önemli olan… Sevgiden, aşktan, saygıdan, merhametten, duygusallıktan iyi bir hamur elde edip, güzelce muhafaza etmek işin sırrı… Hayat bu uygun şartları bir anda tersine çevirebilir… Bu yüzden kıvamı çok önemli ruhumuzun-kişiliğimizin… Aynen un kurabiyesi gibi…

Fotoğraf: http://www.tatlimutfak.com

2 yorum:

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Ben bu un kurabiyesini bi yerlerden hatırlıoyprum amaaaa:)))
Sevgilerimle Sedoşum.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Ben bu un kurabiyesini bi yerlerden hatırlıoyprum amaaaa:)))
Sevgilerimle Sedoşum.

Blogger templates

Blogroll

About