
Hangi sokağa sapacağını şaşırıyor bazen… Yine de gülümsüyor… Girdiği her sokakta farklı bir “sen” buluyor…
Seviniyor…
Şimdi ellerine almış pamuk şekerini, yüzüne, gözüne bulaştırmış iyice… Yapışmış şekerin pembe pembe lifleri... Bir avuç suyla gider oysa… Gitmesin istiyor… O yüzden o yapış yapış sevimli yüzüyle,
Gülümsüyor....
Sana, yüreğine ve ruhuna bir selam veriyor… Seviyor besbelli ve koşar adımlarla dalıyor yine, her sokağından farklı bir seni bulacağı coşkulu yüreğe…
Dilinde sevda türküleri, ilerliyor… Sonunu bilmiyor… Ama gidiyor, ardına bakmadan, yüreğinde rengârenk umutlarla, sevgiyle…
Köşeyi dönüyor hızla… Beyaz tebeşirle çiziyor kutucukları…1, 2, 3, 4… Seksek oynuyor… Yüreği, çiçek bahçesi… Yüreği, köpük köpük olmuş okyanus… Yüreği, güneşe yönelmiş yemyeşil filiz…
Minicik kollarını yaslıyor, kalın gövdeli çınara... Sayıyor…1, 2, 3… sağım, solum, önüm, arkam sobe! Koşuyor hızla… Üzerine saksılar dizilmiş duvarın ardına, beyaz çiçekleri açmış zakkumun arasına, masmavi boyanmış kapının arkasına bakıyor… Bulamıyor… Kimseler yok… Gölgesini sobeliyor… Kıkır kıkır gülüyor. Seviniyor ve seviyor hayatı…
Açıyor küçük kollarını, gökyüzüne bakarak… Damla damla dökülüyor yağmur… Kireç beyazı tenini ıslatıyor iyice… Yanakları al al, gözleri zeytin tanesi ve dalgalı saçlarıyla gülümsüyor…
Sevgili hayat, küçük bir kız çocuğu gibi sana olan sevgim… Savuruyor dalgalı saçlarını rüzgârda, bir o yana bir bu yana sallıyor eteğini, yüzünde tatlı bir gülümsemeyle bırakıyor kendini senin kollarına…
Fotoğraf: http://bl0emetje.deviantart.com/art/swing-52467720
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder