15 Haziran 2008 Pazar

Du yu spiç inciliş da- FARUK SÜRENER

Share it Please
Sevcili arkadaşlar! Size diyrum size! Az yanima yaklaşin da bişey anlatacağum size. Aydinlatacağum yani. Yahu cel sen bi dinle, ondan sonra karar verirsun aydinlanmaya ihtiyacun olup olmadiğinu. Peki sen bilirsun. Biz yaziyu tiklayanlarla tevam edeceğuz. (Ondan sonra peşumden gelip de “Tariiik, Tariiik, ben ettum sen etme, lutfen aydinlat beni” deme ama).

Bugünkü konimuz yabanci dil, sevcili arkadaşlar. Yabanci dile karşi yabanciluk çekiysenuz bu yaziyu mutlaka okumalisinuz.

“Yabanci dil” ne demektur, once oni bi anlayalum da oyle yaziya başlayalum di mi? Evet, “yabanci dil” kelimesi dilimize kendi dilimuzden gelmiştir. Anlami şudur, diyelim ki yurtdişina cittun, karşinda bir adam konişiyor konişiyor, kendinu yirtiyor ve sen hiç bir şey anlamiyorsan o dil yabanci dildur. O konişan adami anliyorsan, o zaman niye bi saattir adami koniştiriyorsun kardeşum! Adam senun cibi Türk ve Türkçe anlatiyor, kendinu yirtiyor, ayiptur yaa, desene “Uyy hemşerum ben de Türküm, seni anlayrum”... (yok yok.. bugün sinurlenmeyeceğum)

Bazilarinuz soracaktur, “Tarik bu yabanci dili oğrenmek içun ne yapabiliruz?” Yabanci dil kurslarina katilun. Ben katildum. Cittum, bizim orda bi kurs varidu, girdim içeru, dedum, “bana şoyle havalisundan ve sitiratecik oneme sahip bi yabanci dil oğretun”. Ayda 500 YTL’ye Atlantisçe kursu alayrum şimdu. Kita bulunir bulunmaz, sıkı durun Atlantislu kizlar, derdinizu anliyacak bi adam var şu koca dunyada...

Yabancil dil kurslarina katilmayanlarinuz içun bi bilgi vereyum. Kurslarda oğrendiğinuz her seviyeyi 2-3 ayda tamamlarsinuz. İşte bu seviyelere “kur” denir. Fakat bazilaru bu “kur” kelimesinu, payanlara hoşina citsun diye cuzel laf ederken soylediğimuz “çapraz kur” kelimesi ilen kariştirayi. İkisu ayri şeylerdur, karişturmayun.

Tabi bazilarinuz yine diyecek ki, “Ula Tarik, başliğu İncilizce yazmişsun, en pöpüler dil olan İncilizce’den hiç bahsetmeysun, biz bu yaziyu belki İncilizce’yi Tarik sayesinde bu sefer oğreniruz diye okuyoriz, ha buraya yaz bi kaç kelime de oğrenelim.” Hay hay efendum, ne demek.

İncilizce’de “Hello” demek, “Merhaba” demektir (yazildiğu cibi okinur).

“Apple” demek “Elma” demektir (yazildiğu cibi yenir).

“Refrigirator” ise “Buzdolabi” demektir (yazildiğu cibi okinmaz, biraz beklenur, okunuşu hatirlamaya çalişilur). Bu kelimedeki “g” harfi Türkçedeki gibi “c” diye okinur (Hani Türkçede de “Giresun” kelimesi “Ciresun” diye okunir ya, oni kastediyrum).

Şimdi de bi cumle kuralim “The cat is going to the kitchen” cumlesinun anlami şudur, “Kedi mutfağa cidiyor, tikkat et tezgahtaki kuşbaşilara, once tedbir” okunişu da “Di çet iz coing tu di kitçun” dur.

Cördüğünuz cibi İncilizceyu anadilum gada cuzel gonuşayrum. (Yazinun burasinda Faruk abi celdi, bakti, bakti, “Yahu Tarik, senin ananin dilinu tarlada çalişirken hiç eşek arisu falan sokmuş miydu?” diye sordi ve cittu. İyidur ama piraz tuhaf bi adamdur bizum Faruk abi vesselam. Faruk abi dedim de aklima geldi, onun sayfasinda okumişidum, o da derdinu anlatacak kadar Japonca biliymuş ama dertlerinden bahsedup Japonlari sıkmak istemiymuş. Çok muhterem bi insan hakkaten)

Şimdu bazilarinuz diyebilir ki, “Tarik yazinu okudim ama hala İncilizce konuşamayrum. Yazinun başinda ne artislik yapaysun, ‘mutlaka okuyin’ falan diyerek”. Onlari oncelikle terbiyeye davet edeyrum. Zaten yazinun başindan beri konişup konuşip durdu onlar, (yok “Tarik şoyle nasil”, yok “Tarik boyle nasil”) konişmaktan dersi dinlemiyorlar ki! Dinleseydun dersi adam cibi kardeşum! (Yok yok, bucün kesinlukle sinurlenmeyeceğum).

Yine bi yazimla toplimu Oxford sokaklari cibi işul işul aydinlattiğum için çok mutluyim sevcilu arkadaşlar. Corüşmek uzere.. Bye... (“Bay” diye okunir. Onin da anlami “erkek” demektur, ama nedense İncilizler hep oyle ayrilur.)

TARİK (Toplum Aydinlaticisu)

fotoğraf: http://katrinavillasin.deviantart.com/art/english-69920943

Hiç yorum yok:

Blogger templates

Blogroll

About