1 Haziran 2008 Pazar

İstanbullular- ÖZLEM AKAYDIN

Share it Please
Günümüz edebiyatının vazgeçilmez yazarlarından Buket Uzuner uzunca bir aradan sonra yeni romanı ''İstanbullular'' ile tekrar okurlarıyla buluştu. İstanbullular yayınlandığı 2007 yılının Şubat ayından itibaren pek çok kitapevinin en çok satanlar listesinde uzun bir süre yerini korudu.

İstanbullular öncelikle okuru sağlam kurgusuyla etkiliyor. Kurgunun sağlamlığına yazarın akıcı ve sade dili eklenince 519 sayfalık kitap bir çırpıda okunuveriyor.

Meraklısı Buket Uzuner 'in diğer romanlarında da yer alan karakter analizlerini, kişilik saptamalarını bilir.

Yazar, romanlarını birden fazla karakter üzerinde kurgular. Bu romanda da birden fazla karakter ve birden fazla analiz mevcut ve karakterler yazarın zengin anlatımıyla birleşince ortaya bir bütün olarak okunabilecek keyifli bir roman çıkmış.

Birbiriyle ilişkisi olan ya da olmayan 15 kişinin bir mekan ve bir olay etrafında bir araya getirildiği bir roman İstanbullular. Bir araya getirilen mekan aslında hepimizin çeşitli sebeplerle seyahat sırasında yolumuzun düştüğü, eski ve yazarın sık sık dile getirdiği adıyla ''Yeşilköy'', günümüzdeki adıyla '' Atatürk Havalimanı''nda dış hatlar terminali.

Farklı yerlerden ve farklı kimliklerden oluşan insanların tek ortak özelliği bir şekilde İstanbullu olmaları. Kitapta sorgulanan da bu İstanbullu oluştur aslında. Kimdir İstanbullu, ya da kime denir? Topraklarında doğup, büyümek midir İstanbullu olmak, yoksa yürek ve beyin anlamında mı İstanbullu olunur? Dolayısıyla romanda bir anlamda İstanbullu olmayı tartışma konusu haline dönüştürmek de mümkün. Çünkü roman kahramanları genellikle kendi ait oldukları kültürlerde kabul görememiş ve hayatlarının bir kesiminde İstanbul'da bulunmuş ve İstanbul'dan kopamamış kahramanlardır. İstanbul'un 2007 manzarasına baktığımızda herkesin bir diğeri için ''öteki'' olabileceğini düşünürsek roman okunurken bu tartışmayı daha da şiddetlendirmek mümkün. İşte yazar bu tartışmayı her bir karakteri üzerinde kendiyle hesaplaşma biçiminde yapmış.

Yazarın kültürel donanımı da roman karakterlerinde hayat bulmuş. Bu karakterlerinden birinden çok etkilendiğimi söylemek isterim.

Karakter İstanbul'un kendisi.

Yazar İstanbul' a da bir karakter yüklemiş ve ara sıra İstanbul'un da kendisiyle hesaplaşmasına vesile olmuş.

Yazarın deyimiyle içinden deniz geçen tek şehir olan İstanbul bakın okura kendini nasıl anlatıyor:

“İstanbul benim adım; Doğu Akdeniz'in, orta ve yakın Doğu'nun, Balkanlar ve Kafkaslar'ın, yakın-uzak, ön ve arka Asya'nın, binlerce yıldır Dünyanın kaderiyim Ben!. İmparatorların, sultanların, evliyaların, azizlerin, ermişlerin, kahramanların, soyluların, kimsesiz ve evsizlerin, terk edilmiş ve kalbi kırılmışların, tutunamamış ve tutunamayacakların, kağıt toplayıcılarının ve işsizlerin, tinercilerin, sokak çocuklarının, fahişelerin, delilerin, akıllıların, idealist ve fırsatçıların, safların ve romantiklerin ruhuyum ben. Hepsinin şehri, hepinizin İstanbuluyum ben.......... İstanbul'um ben. Değerimi bilmeyen fanilerin sonunu en iyi yine ben bilirim''.

''İki Yeşil Su Samuru'', ''Kumral Ada Mavi Tuna'' ve “ Gelibolu” adlı romanları da çok beğenilen Buket Uzuner'in uzun bir çalışma sonucu hazırladığı, ''İstanbullular'' romanı da, günümüz klasiklerinin arasına girecekmiş gibi gözüküyor.

Yazarın daha önceki romanlarını okuduysanız eğer, İstanbullular'ı da kaçırmayın derim.

Hiç yorum yok:

Blogger templates

Blogroll

About