6 Temmuz 2008 Pazar

Bitmez- NİHAL YETKİN

Share it Please
"Sonunda bitti" diye haykırıyor sevdiğim yorumcu. Yüksek sesle, herkese duyurarak, "Bitti" dedikçe gönül ilişkisini bitirdiğine daha çok inanacak gibi. Biten bir şey yok aslında. Gerçekten bittiğinde hiç düşünmeyecek oysa olan biteni ve "bitti" demeyecek. Ve aslında bilinçaltında o kişi bir şekilde yaşamaya devam edecek.

*

Öğrenciler "bitti" diye geziniyorlar etrafta, dönem bitti. Aslında biten bir şey yok. Takvim gibi kendi yarattığımız akademik dönem sona ermiş gibi görünüyor.Halbuki ikinci dönem birinci dönemle doğrudan ilintili dersler var, yani dersler bitmedi aslında.Öğrenilenler ise çapalanmayı bekliyor, tatil matil dinlemeden, nota mota takılmadan. Biten bilgi yok çünkü, kullanılmayan bilgi var.

*

"Ben bittim" diyor başka bir şey demiyor. Yerini bulamamış, istediği mesleği yapamamış, istediği kişiyle hayatını birleştirememiş vs. Bitmiş falan değil ama söylediğini, düşündüğünü yaşadığının hiç farkında değil. Silkinecek kuvvetle, hepsi o kadar. Ve kendine acımayacak, bilecek kendine acıyana herkes acımaya hazır dünden ve asıl bittiği gün o gündür.

*

Falanca var mı diye sorduğumda X'liler "hep taze bitti" diyor. Yani sen derdine yan,daha önce gelseydin der gibi.Halbuki zamanla öğreniyorum ki o şehrin satıcıları kendilerinde olmayan mal için dahi hep "taze bitti" diyor.Yani hep almak için geç kalan ben değilim ve istediğim mal bitmiş değil, hiç gelmemiş!

*

"Bak ne anlatacağım sana" dediğimde "şu sayfayı bitireyim de" diyor, "tek sayfalarda bitiremezmiş okumayı" İyi de o sayfayı bitirene kadar benim aklımdaki metin aynı canlılığını koruyacak mı, korusa bile bende aynı iştah kalacak mı? Şimdi, hep belli bir yerde bitirme eğilimimiz var insan olarak, öyle apansız bitirmeyi zihin kaldıramıyor, diye mi düşünmeli?

*

Cuma gününe kadar şu işleri bitirmeli. Pazartesi yeni şeyler yapılmalı.Niye? Eğer işin oluru Pazartesi ise, kendimizi sıkıştırmanın ve görüntüyü kurtarmanın anlamı var mı?

*

Yeni yılda dertler, kederler bitmeli, her yer gülistanlık olmalı. Bitmeli de bitmesi için gerekli adımlar atılacak mı yoksa her şeyi bir çırpıda hallediverecek görünmez bir el mi bekleniyor çaresiz? Sonra her dert öyle bitecek türden de olmuyor, zaman oluyor tek çare, onda da izler kalıyor mutlaka.

*

Filmin sonunda "son" yazıyor. Kocaman harflerle, duyun ey seyirciler bitti mesajını vermek için. Bitmiş güya. Aslında benim için film o anda tekrar başıyor, tema müziği yağıyor üstüme, etkilendiğim replikler, değiştirmek istediğim sahneler yağıyor. Yerimden bile kalkasım gelmiyor, en son çıkanlardan biri oluyorum salondan, çünkü o filme bütün emek verenlerin ismi bitiş yazısından sonra başlıyor!

*

Şimdi ben de "Bitti" örnekler ve "bitti" bu yazı diyorum. Demesi kolay. Biliyorum, bitmez!

*

Bitiş dediğin insanın zamanını, aklını, gönlünü organize etmek, avutmak, savunmak vs. için yapılmış bir icaddır, desem?

Fotoğraf: http://danielyuen.deviantart.com/art/Artist-s-End-26265772

Hiç yorum yok:

Blogger templates

Blogroll

About