26 Temmuz 2008 Cumartesi

Rıfat Ilgaz, Sarı Yazma, Gideros Koyu ve...CİDE- TUĞBA

Share it Please

2003 yılının en sıcak günleri. Aylardan Agustos. Bir haftalık tatilimizi ailece, Karadeniz Bölgesi'nin batı bölümünde değerlendirmek amacıyla iki araba ile yola çıktığımız günü tam olarak hatırlayamasam da heyecanlı ve keyifli saatler olduğunu bugün bile unutmuyorum.

Samsun, Sinop ve dağ yolunu kullandığımız uzun bir yolculuğun ardından akşam saatlerinde Kastamonu'nun güzel ilçesi, Rıfat Ilgaz'ın memleketi, ''sarı yazma'' diyarı Cide’deyiz. Cide deyince dillere destan koyları da unutmamak gerek..

Sinop’tan yola çıkışımızdan itibaren Cide’de balık yeme isteğinde ısrarcı olmamız nedeniyle yorgunluk ve açlığın had safhada olduğunu midelerimizden gelen seslerden anlıyoruz. Önceden yapılmış bir plan veya rezervasyon olmadığından önceliğimiz kalacak yer sorunun çözülmesi oluyor. Yarım saatlik arayış ve konuştuğumuz insanların tavsiyeleri ile süre kaybetmeden, dört kişilk bir ailenin işlettiği, ''Yalı Otel''de konaklamaya karar veriyoruz.

Kısa sürede yerleşme sonrası aşağıya, dalgaların,ağustos böcekleri vokali eşliğinde gece konseri verdiği sahile iniyoruz. Birkaç tane balıkçı kayığı var etrafımızda sabah erkenden denize açılacağını tahmin ettiğimiz.

İştahla yemek siparişlerini beklerken, göze hitap eden göbek marul, rokalı,nar ekşili, yeşil salatanın bir tanesi tükeniyor ve ikinci salata siparişi veriliyor, balıklar gelinceye kadar. Nar ekşili yeşil salata. En fazla yedi yıl öncesine kadar sadece Çukurova'da bilinen ya da yaygın olarak kullanılan nar ekşisinin salataların vazgeçilmez unsuru olmasının keyfini Cide'de yaşamak, midelerimize bayram ettirirken, nar ekşisini sahiplenmek te kaçınılmaz hoşluk oluyor o an.

Sıcak ve çıtır çıtır taze balıkların gelişiyle mükemmel bir akşam yemeğinin, sanat, edebiyat, tarih sohbetine dönüşmesi geç saatlere kadar devam ederken, zamanın nasıl ilerlediğinin farkına varmadığımız anlaşılıyor. ''Orta halli, yıldızı çok olmasa da temiz bir otel'' yorumunun ardından gelen dinlenme saatleri ertesi gün ki Amasra yolculuğuna zinde olarak başlamamızda büyük rol oynuyor. Sabah olduğunu, horoz sesinden anlıyoruz. Evet, Denizli'nin meşhur horozu Cide'ye kadar gelmiş. Araba, kamyon, yüksek sesle konuşan insanlarla , klakson, seslerini duymaya alışık kulaklarıma değişik geliyor horoz ötüşü. İlk kez duyuyor olmasam da farklılık hissediyorum.

Yine deniz kenarında, ayaklarımızı uzattığımızda dalgaların ıslatacağı kadar yakın, uçsuz bucaksız mavilikler ve karşı tepeye sıralanmış evlerin, ağaçların görüntüsünde kahvaltı yapmak, balıktan dönen tekne ve insanları gezdiren kayıkları izlemek, ancak yaşandığında anlatılabilecek güzellikler hissettiriyor. Kokuları ve tazeliklerinden doğal ortamda yetiştirildikleri anlaşılan, domates,salatalık, mis kokulu naneler, kahvaltı saatlerini uzatsa da yola çıkma zamanının geldiğini hatta geçtiğini fark ederek hızlanıyoruz.

Amasra'ya doğru yoldayız artık. Bir..iki..üç…o da güzel, bunu da çekeyim darken denize girme keyfine varamıyorum.Dağlara yaklaştıkça, manzaranın muhteşemliği, mavi ile yeşilin tarifsiz güzelliği, açıklarda süzülen gemilerin seyrini doyumsuz hale getiriyor.. Her denizcinin hiç olmazsa bir kere mutlaka görmek istediği koylardan olan '' Gideros koyu''nu tepeden izlerken, koyda kulaç atanlara kıskançlık ve gıpta ile bakıyoruz. Bakarken de dalından kopararak böğürtlen yemeyi ihmal etmiyoruz.

Cide'nin sembolü, ''sarı yazma''lı nineler, teyzelerin, deniz gözlü çocukların el salladıkları,köylerden geçerken, doğanın güzelliğini, baltanın az girdiği ormanlık alanları ve yeşilin tonlarını görmek mutlu ediyor, Amasra'ya doğru yol alırken..

Fırsatım olursa daha uzun süreli gelme sözü veriyorum kendime, Rıfat Ilgaz'ın memleketi, ''sarı yazma'', ''Gideros koyu'' simgeli, güzel Cide'ye. Gelecek yıllar için sağlık diliyorum hep birlikte keyifle gelmek için Cide'ye. Ve, hala gitmemiş, görmemiş olanlar varsa, daha fazla zaman kaybetmeden mutlaka gidin, görün diyorum Cide'yi. Hiç olmazsa bir kere görün, eşsiz güzellikteki koyları, ince kumlu denizi, mavi ile yeşilin tonlarını. Ve görmeden gelmeyin Gideros Koyu'nu.

Mutlaka gidin…Rıfat Ilgaz'ın memleketine, ''sarı yazma'' diyarı, ''gideros koyu'' simgeli CİDE'ye.

resim kaynağı: cide.gov.tr sitesidir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Sizin beğeninizle herkesinki örtüşür mü?

Blogger templates

Blogroll

About