4 Mayıs 2008 Pazar

Gidememek - Celal Çelik

Share it Please
Kalbin kopmuştur yaşadığın yerden. Ama ayakların oradadır. Onlar bir şeyle bağlıdır çünkü yaşadığın yere. Gün geçer; kalbinle ayakların arasındaki mesafe uzadıkça uzar. Bir türlü bir araya gelemezler ondan sonra. Oradasındır ama bir geçicilik yerleşir bütün hareketlerine. Taşınmak için toparlanan ama yeni bir yer bulunamadığı için bir türlü taşınamayan evler gibisindir. Eşyaların bir kısmı denklerde bir kısmı orada burada. Aradığını bulamazsın. Bulduğunu yerine koyamazsın.

Etrafındaki renkler değişmiştir. Zihninden şimdiden silinmeye yüz tutmuştur burası. Her şey bir eskilik duygusu verir. Herşeyin, herkesin üstünü görünmez bir toz tabakası kaplamıştır sanki, sen hariç. Sen gidecek olansın çünkü... Her gün geçtiğin sokak yabancılaşmıştır. “Bıktım buradan gideceğim!” demişsindir her gördüğüne... Herkes önce üzülmüş ama sonra kabullenmiştir müstakbel yokluğunu. Kimileri “gitme” demiştir; kimileri “git, kurtul buradan”... Ama günler geçer sen yine oradasındır. Artık onlar da gitmeni ister. Seni gördükçe kendi gidemeyişlerini de hatırlayıp kızarlar. Seni hesaplarından düşmeye başlamışlardır. Borçlanmaya korkarsın, borç vermek istemezsin.

Emanet bir valiz gibi beklersin.

Gitmeyi kafana koyduğun yerle yaşadığın yer siyahla beyaz gibidir artık. Ya da biri cennet biri cehennem... Buradaki insanlardan yorulmuşsundur, bu sokaklarda yürümekten yorulmuş. Gitsen sanki hep meleklerle karşılaşacaksındır, sanki bacaklarına yeni bir derman gelecek.
Belki hep sıcaktır burası; sıcaktan nefret edersin. Hep soğuktur ya da; soğuk, buraya duyduğun nefretle birleşir. Oysa gitmeyi planladığın şehirde ne sıcaktan bunalacaksındır ne de soğuktan titreyecek. Sonsuz bir bahar iklimi yaşar orası...

Hep uzaktaki bir sevgiliden söz eder gibi konuşursun gideceğin yerden.

Otobüsler, trenler, uçaklar, senden önce gidenler... Gözün hep onlardadır. “Bir gün ben de katılacağım size” dersin. "Hele birkaç sefer daha yapın. Belki bir sonrakinde"...

Oysa gidip kurtulacağın bir yer yok. Ama gitmenin kurtuluş olmadığını ancak gidince göreceksin. Bildiğin her şeyi burada bırakacaksın. Tanıdığın herkes burada kalacak. Yeni yüzler göreceksin, gittiğin yerde. Yeni caddeler, yeni aşklar... Onlar da eskiyecek bir zaman sonra. Aslında gideceğin bir yer yok.

“Yeni bir ülke bulamazsın.Bu şehir arkandan gelecektir”*

Her şehir bir ötekinin taşrasıdır. Olduğun yer bir başkasının taşrası. Gideceğin de yeni bir taşra. Zamanla oradan da gitmek isteyeceksin. Söylemez mi kitaplar?:Bu dünyanın kendisi kocaman bir taşra.
Bir kez gittin mi artık vatanın “hiçbir yer”dir.

“Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka bir şey umma” *

Yine de bir yerden kopup da gidememek kadar kötüsü yoktur. Kurtulamayacaksın ama git. Dönersin sonra...
…….
* Konstantin Kavafis – Şehir

Celal Çelik – 29 Ağustos 2006- İstanbul

Hiç yorum yok:

Blogger templates

Blogroll

About