4 Mayıs 2008 Pazar

Düş evi - Nilgün

Share it Please
Aslında düş ona aitti. Öyle sevdim ki o düşü, kendi düşlerimle sarıp sarmaladım. Bilmem kabul eder mi?

Parke taşlı bir sokağın başka bir sokakla kucaklaştığı köşeye yerleşmiş, böylece iki sokağı birden görüyor. Sokağa bakan bir yüzünde küçük bir vitrini var; sıcak ahşap bir rafa dizilmiş üç , beş kitap , birkaç sanatsal obje üzerinde. Giriş kapısı tam iki sokağın kaldırımın birleştiği köşede, camekanlı; her açılışında kapının iç yüzündeki nazarlıklı bakır çıngırağı neşeli, kısa bir melodi çalıyor.

İçeriye adımınızı attığınızda yüzünde gamzeleri , genç bir kadın gülümsüyor. Sessiz sesi ile buyur ediyor geleni. Orta yerde kocaman bir çini soba , çıtır çıtır yanan odunların sesi geliyor arada. Sobanın üzerinde bakır, içi su dolu kocaman bir ibrik ,yaşamın sesini türküleştiriyor. İnce belli cam bardakta sıcak çay , neşeli fincanlarda kahve , istenir ise küçük çörekler yanı başınızda oluyor özenle hemen. Yerler koyuca cilalanmış ahşap tıpkı küçük masalar gibi , oturumu çok rahat ahşap sandalyeler etraflarında. Aydınlık beyaz tavandan sarkan aralara serpiştirmiş canlı bitki ve çiçekler, kış bahçesi misali. Ve duvarlarda ahşap raflar çepeçevre; klasiklerden modern yazarlara çok sayıda yayınevinin seçkin kitapları albeni ile sıralanmışlar. Bir köşeye süreli olarak alıp okuyabileceğiniz kitap ve dergiler yerleştirilmiş. Çok derinlerden bir ezgi duyuluyor kulağı arayanlara.

Küçük sesli konuşmalar arada duyuluyor. Kimileri okuyor, kimileri yazıyor, kimileri sessiz raflardaki kitapları inceliyor. Arada elinde birkaç kitapla çıkan oluyor. Sokak ne kadar hareketli ve gürültülü ise içerisi o kadar dingin ve sessiz. Bukle bukle saçları ile zarif , genç kadın masaların arasında dolaşıyor bazen sonra yine köşesine çekilip elindeki kitabına dönüyor.

Burası bir kitapçı ! Aslında kitapçıdan çok bir Düş Evi burası! Raflarında türlü düşler, gerçekler! …

Sevgili Fulya’nın kitapçısı şimdilik bu mavi ekrandan ‘Serbest Radikaller’ adı ile bize gülümsüyor. Ama yarın belki de o duygu ile yoğrulmuş, ilmek ilmek dokunmuş Kitapçı’yı sokağın köşe başında bulacağız! Belki kapısının üstündeki ferforje demir tabelasında Düş evi
yazacaktır kim bilir?...

Resim : Sibel Tetik "özgürlüğe doğru" - www.sibeltetik.net

Hiç yorum yok:

Blogger templates

Blogroll

About