6 Eylül 2008 Cumartesi

Kurt Cobain kendisini neden vurdu? KEREM OĞUZ

Share it Please
Nirvana'nın unutulmaz şarkısı "smells like teen spirit" türlü değerlendirmelerden geçiyor ve her defasında "yılın şarkısı", "yılın en iyi videosu", "popüler kültürün en başarılı şarkısı" gibi ödüller alıyor. Bunlara bir yenisi daha eklendi, "son yirmi yılın en iyi şarkısı"
Kurt Cobain bu ödüllerin kimisini gördü, kimisini göremedi. İntiharına neden olan en büyük etkilerden birisinin bu ödülleri veren zihniyet ve bu zihniyetin kendi içerisinde yarattığı çatışma olduğunu düşünüyorum.
Smells like teen spirit'in sözleri magazin/eğlence kültürüne ve yüzeysel yaşama bir başkaldırıdır. İsyan içerir. Birebir değilde mana olarak çevirmek istediğimizde şu karşılığı buluruz, "Işıklar kesildiğinde/daha az tehlikelidir yaşam /işte geldik burdayız/eğlendir bizi/ kendimi aptal hissediyorum, hastalıklı bir insan gibi /işte burdayız/ eğlendir bizi.
Bu sözleri yazan bir insanın sistemle barışık olmasını bekleyemezsiniz öyle değil mi? Fakat şarkının etkisi Kurt'un planladığından çok daha fazla oldu. Buna yakışıklı yüzü, duruşu ve şimdiye kadar çekilmiş en iyi video kliplerden birisi eklenince şarkı sisteme ulaştı ve maalesef sistem tarafından benimsenip sevildi.
Gittikleri her konserde bu şarkıyı çalmaları konusunda yoğun dinleyici baskısıyla karşılaştılar. Grup bu şarkıyla tanınmıştı elbet fakat konsere gelenlerin yaşattığı "bu şarkı olmazsa olmaz" tavrı Kurt'u canından bezdirdi. Onun söylemek istediği birçok şey vardı. "Smells like..." bunlardan sadece birisiydi. En önemlisi ve teki ve vazgeçilmezi değildi. Bir çok konserde şarkıyı söylemediler.
Sisteme meydan okuyup yola çıkanların önündeki en büyük engel, getirdikleri yeni fikirlerin benimsenmesi ve bu fikirlerin sisteme katılmasıdır. Karşı çıktığınız düzenin bir parçası olmuşsunuzdur. Eğer kişisel farkındalığınız üst seviyedeyse bu durum çok sinir bozucu olacaktır.
Benzer konular sinemada da işlendi. Fight Club mükemmel bir örneğidir, mevcut düzenin dışına çıkan ve bir tarikat yaratan Tyler, zamanla kendisinin bizzat bir "sistem inşa ettiğini" farkına varır. Özellikle dövüş klübü üyelerinin ölen arkadaşlarının ardından "his name is Robert Paulson" histerisine girmeleri bu durumu güzel açıklar. Yine çok iyi bir örnek olarak Frodo'nun, Galadriel'in, Saruman'ın hatta Gandalf'ın sisteme katılmak ve katılmamak arasında verilen savaşta ne kadar zorluk çektikleri, nefisleriyle verdikleri mücadele yüzük meteforu etrafında fevkalade işlenmeştir.
Peki Cobain için yol nerede bitti? Matrix' ten yola çıkarsak, Cobain kırmızı hapı aldı ve düzene katıldı. Çok fazla seçeneği yoktu. Gönülsüz ve mecburi bir katılıştı belki de bu biraz. Kişisel farkındalığı üst seviyede olan birisi olarak Cobain, muhtemelen kendisini yeni dünyasına hiç ait hissedemedi.
Kesmeşeker solisti Cenk Taner'in Roll dergisinde de söylediği gibi, "MTV unplugged performansında "Where did you sleep last night (My girl)" ı söyleyip bu şarkıyı binlerce kişiye ulaştırdı ve bundan çok para kazandı. Fakat şarkıyı 1930 larda besteleyen Louisiana'lı 1885 doğumlu gitarist Huddie Ledbetter, bundan beş kuruş kazanmamıştı. Bunu biliyordu ve bu yüzden çekip vurdu kendisini."
Cobain, hiç girmek istemediği ve geri dönmesininde pek mümkün olmadığı bir yolda olduğunu anladı. Yoldan çıkmaya karar verdi. Özlüyorum ve saygıyla anıyorum kendisini.
K.

Hiç yorum yok:

Blogger templates

Blogroll

About