16 Kasım 2008 Pazar

Issız Adam- ÖZLEM AKAYDIN

Share it Please
O zaten unutulmaz televizyon dizisi Çemberimde Gül Oya ve unutulmaz filmlerinden Babam ve Oğlum ile yüreğimde çoktan yerini almış bir yönetmendi.

Bunun için O’nun filmlerini ayrıca izlemekten sorumlu tutarım kendimi.

Filmlerinde her zaman kendime dair pek çok şey bulurum.
Bir eski şarkı, film karelerinde kullanılan sıradan gibi gözüken ama benim için ayrıntı olabilen bir eşya, bir güzel söz, yıllar önce okuduğum bir kitap. Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Sanırım Çağan Irmak’ın başarısının sırrı bu.
İzleyicinin yüreğine dokunmasını bilmesi.

Uzun uzun filmi ve oyuncularının başarısını anlatmak istemiyorum.

Filmin özellikle son sahnesini de gördükten sonra kendimce kısacık, kıssadan hisselerim oldu benim;

- Aşk, gerçek olduğuna inandıysan yarım bırakılmayacak kadar özel bir duygu.
Hem bir insan hayatta gerçek aşkı kaç kere bulabilir ki?

- Doğru erkek, ya da doğru kadın diye bir şey yok, bunun için “ Sen daha iyilerine layıksın” kandırmacalarına da gerek yok.

- Hayat gözümüzün içine baka baka hızla akıp giderken, bize sunduklarının değerini bilmeliyiz / bilmeliymişiz.

Filmde kullanılan eski şarkıların güzelliğini de unutmamak gerek. Film kareleriyle muhteşem uyumu filmi daha da başarılı yapmış.

Issız Adam son dönemde izlediğim en güzel ve başarılı filmlerden biri. Özellikle final sahnesi, Ada ile Alper arasındaki o sessiz konuşma izleyicinin hafızasından uzun süre silinmeyecek.

Hiç yorum yok:

Blogger templates

Blogroll

About