16 Kasım 2008 Pazar

Ahmet ve Leyla- FULYA

Share it Please
Bu hikayenin gerçek hayatla çok çok yakından ilgisi vardır. Çünkü bu hikaye gerçek hayattan hatta yanı başımdaki evlerden birinden alınmıştır. Bu hikaye Ahmet ve Leyla'nın hikayesidir...

Ahmet mahallenin en yakışıklı çocuklarından biriydi. Utangaç bir gülümsemenin üzerini "bir an önce erkek olayım" bıyığı süslerdi. Okula gitti, herkesin gittiği okullara...Sonra "yeter bu kadar" deyip askere... Döndüğünde evlenme vaktinin geldiğini söylediler ona... O da hayır demedi... Bir bakkal dükkanı vardı ve Allah'a şükür iyi kazanıyordu... Şimdi kendi ailesini kurmalıydı, öyle de yaptı...

Ve Leyla...Leyla Ahmet'in 14 yaşındaki güzel gelini...Leyla daha bir çocuk...Ama o unutmaya çalışıyor çocuk olduğunu...Çünkü Leyla çok kısa bir zaman sonra anne olacak...Daha alışamadığı, kendi evim diyemediği evde bir bebek dünyaya getirecek...O bebek kız olacak, Leyla'ya yoldaş olacak...O bebekle birlikte büyüyecek Leyla...O bebekle birlikte alışacak evine, oraya "Yuvam" demeyi öğrenecek... Leyla o kız bebekten sonra ikisi erkek biri kız 3 bebeğin daha dünyaya merhaba demesine vesile olacak...Leyla onları çok sevecek...Kızlarının o baygın yeşil gözlerini, kumral uzun saçlarını çok sevecek... Oğullarından birini ise daha çok...Çünkü evin en küçüğünün daha çok sevgiye ve ilgiye muhtaç olduğunu bilecek...O en küçük bebek hiç bir zaman yürüyemeyecek ve hiç bir zaman kendi işlerini göremeyecek...Leyla ona gülümseyerek yedirecek yemeğini, boş kapları mutfağa götürdüğünde çıldırmışcasına ağlayacak... İçine bir alev topu düşmüşcesine yanacak yüreği...Leyla gözyaşlarını silip oğlunun yanına dönecek ona gülümseyip onunla oyunlar oynayacak...Kabullenecek hayatını...Her şeyiyle kabullenip sevmeyi öğrenecek...

Leyla şimdi başka bir gerçekle yüzleşmek zorunda...Leyla şimdi ölümü bekliyor...Tüm o kabullendiği hayat, sevmek ve alışmak için uğraşıp didindiği hayat bir balon gibi birden elinden kaçıverecek şimdi...Leyla bununla başa çıkmaya çalışıyor...Göğüslerinden birini aldılar...Leyla tek bir göğüsle yaşamayı öğrenmeye çalışıyor...Daha 30 yaşında...Bunun neden başına geldiği sorusunu sormamayı öğrenmeye çalışıyor...Leyla, o gittiğinde o küçük oğluna bakacak birileri olacağı fikrine alışmaya çalışıyor...Leyla kendi cehenneminde yanıp kavruluyor...

Ve Ahmet...Ahmet artık kederli gözleri yerde yürüyor...Leyla'sız bir hayata alışmayı öğrenmeye çalışıyor...Ama ne vakit düşünse aklı çıkacak gibi oluyor...Koşarak evine gidiyor ve Leyla'yı bir gün daha görme sevinciyle ona sarılıyor...Küçük oğlan sevinçle ellerini çırpıyor...Hiç bilmeyecek annesinin nereye gittiğini...Ellerini sevinçle çırpıyor...Leyla ağlıyor, Ahmet de...

O küçük evin bacasından kara bir duman çıkıyor şimdi...Leyla o dumana bakıp, lanetlendiğini düşünüyor...Ve hayat bir yerlerde kaygısızca akmaya devam ediyor...
RESİM: Rene Magritte

Hiç yorum yok:

Blogger templates

Blogroll

About